Kimiz? Ne ayağız? Kaç kişiydik o zaman?

Bir zamanlar Gezi Parkı eylemleri vardı. Türk halkı çaresizdi, moraller sıfırdı. Bu günlerde Hamamcızade Haluk Efendi eşe, dosta, hısım-akrabaya şarkılar ve ufak ufak manidar sözler imayılleyip onların yüzlerini güldürme ihtiyacı duymaya başladı. Bu ihtiyaç zamanla keyif veren bir boyun borcu, bir takıntı, bir kaşıntı haline geldi... Yemeyip, içmeyip, yazmaya başlayan Efendi’nin genişleyen okuyan/anlayan kitlesi ve onlardan gelen geri bildirimlerin koltukları, kanepeleri olsun hep kabartması sayesinde o büyüdü ve bir e-posta fenomeni haline geldi. Sosyolojik, analitik ve melodik içeriği hayli gelişmiş olan bu küçük yazılar günlük hayatımızın birer parçası oldu... Biz de dedik ki 'gel sana bi blog açalım Efendi, herkesler görsün bu manzarayı, bu rengi'...

Tuesday, July 2, 2013

Gunaydin

Bugun 2 Temmuz, 2013 Salı;
Erensan hayırlı işler diler...
Gunun musikisi batıdan geliyor; bugun Haluque-arnassos'daki ruzgar gibi:
Summertime (1935) George Gershwin ustanın Porgy & Bes operası icin besteledigi bir aria, ancak belki de dunyada en cok yorumlanan eserlerden biridir.
Sozler operanın hikayesini de yazmis olan DuBose Heyward'a ait 
Icra bizden farklı bir abi; Cem Adrian'dan geliyor...
Piyano'da: Sezgin Alkan 
Yer Kadikoy Halk Egitim Merkezi, Mart 2013

Yazin tum seslerini ve renklerini dinliyoruz..Macakizi'ndan herkese iyibir summertime..


No comments:

Post a Comment