Kimiz? Ne ayağız? Kaç kişiydik o zaman?

Bir zamanlar Gezi Parkı eylemleri vardı. Türk halkı çaresizdi, moraller sıfırdı. Bu günlerde Hamamcızade Haluk Efendi eşe, dosta, hısım-akrabaya şarkılar ve ufak ufak manidar sözler imayılleyip onların yüzlerini güldürme ihtiyacı duymaya başladı. Bu ihtiyaç zamanla keyif veren bir boyun borcu, bir takıntı, bir kaşıntı haline geldi... Yemeyip, içmeyip, yazmaya başlayan Efendi’nin genişleyen okuyan/anlayan kitlesi ve onlardan gelen geri bildirimlerin koltukları, kanepeleri olsun hep kabartması sayesinde o büyüdü ve bir e-posta fenomeni haline geldi. Sosyolojik, analitik ve melodik içeriği hayli gelişmiş olan bu küçük yazılar günlük hayatımızın birer parçası oldu... Biz de dedik ki 'gel sana bi blog açalım Efendi, herkesler görsün bu manzarayı, bu rengi'...

Thursday, July 25, 2013

ugurlu persembe

Gunaydin,
Bugun 25 Temmuz 2013 persembe, erensan hayirli isler diler...

Gunun musiki seckisi sabah icin gec de olsa geliyor; gec olsun guc olmasin..!

Sting diyor ki: "that's not the shape of my heart..."  benim kalbimin gercek seklini bilmeyen herkese ithaf ediyorum...(ben de cok biliyorum sayilmaz..ama geometrique bisey iste..!)

Ayrica ben Macabacagi Sahir'in yerine olsam Macakizi'nin theme muzigi yapardim bunu, telefonda bekletme/asansor muzigi olarak bunu calardim..!..:) 


No comments:

Post a Comment