Kimiz? Ne ayağız? Kaç kişiydik o zaman?

Bir zamanlar Gezi Parkı eylemleri vardı. Türk halkı çaresizdi, moraller sıfırdı. Bu günlerde Hamamcızade Haluk Efendi eşe, dosta, hısım-akrabaya şarkılar ve ufak ufak manidar sözler imayılleyip onların yüzlerini güldürme ihtiyacı duymaya başladı. Bu ihtiyaç zamanla keyif veren bir boyun borcu, bir takıntı, bir kaşıntı haline geldi... Yemeyip, içmeyip, yazmaya başlayan Efendi’nin genişleyen okuyan/anlayan kitlesi ve onlardan gelen geri bildirimlerin koltukları, kanepeleri olsun hep kabartması sayesinde o büyüdü ve bir e-posta fenomeni haline geldi. Sosyolojik, analitik ve melodik içeriği hayli gelişmiş olan bu küçük yazılar günlük hayatımızın birer parçası oldu... Biz de dedik ki 'gel sana bi blog açalım Efendi, herkesler görsün bu manzarayı, bu rengi'...

Tuesday, August 27, 2013

Gunaydin, yeni haftaya...

Bugun 27 Agustos, 2013, Sali; erensan hayirli isler diler.!
Dun n'ooldu da yazamadik, sarki soyleyemedik; bu cok onemli degil artik: " dun dundur, bugun bugundur"... S. Demirel de boyle demisti; ki, o simdi emekli, ben de emekli oldum; yani ben de ayni tip seyler söyleyip demagojiye girebilirim...ya da ben de her fahişenin bir hikayesi oldugu gibi " neden yazamadigim" konusunda duygu somurusune varan savunmalar yapabilirim. 
Yooo, yapmam; sadece Cumartesi/ Pazar, 24 saatligine, bir is icin apar topar ve plansiz Kibris'a gidince, tum planlar/ programlar, domino gibi  etkilendi ve birbirinin ustune devrildi...
yanginda ilk kurtarilacak olan da bizim sabah ruzgari oldu, pazartesinin agir programindan, birikenlerden, medikal, spor, is - guc, Cumadan artakalan odeme, alacak - verecek durumlarindan etkilendik, affola.!
Buna bagli olarak Kipris'imizin acili ama gulenyuzunu, insanlarin sicak ve hala - herseye ragmen iyimser beklentileri, Anavatan ile duyduklari gururu her ortamda dile getirmeleridir aklimda kalan. Baris bazen savastan da zor oluyor, ayni gercek bazen kurgudan daha garip oldugu gibi...
Insallah, umuldugu gibi Mart 2014'te siyasi bir cozum gelir ama gozlemimi soylemeliyim; hicbirsey uzaktan goruldugu gibi degil.
Pazartesiyi unutmamak adina bir pazartesi sarkisi:
Rainy Days & Mondays; merhum ve masum, kadife sesli Karen Carpenter'dan geliyor. 1971. 


Talkin' to myself and feelin' old
Sometimes I'd like to quit
Nothing ever seems to fit
Hangin' around nothing to do but frown
Rainy days and mondays always get me down
What I've got they used to call the blues
Nothin' is really wrong
Feelin' like I don't belong
Walkin' around some kind of lonely clown
Rainy days and mondays always get me down
Funny but it seems I always wind up here with you
Nice to know somebody loves me
Funny but it seems that it's the only thing to do
Run and find the one who loves me
What I feel has come and gone before
No need to talk it out
We know what it's all about
Hangin' around nothing to do but frown
Rainy days and mondays always get me down
Funny but it seems that it's the only thing to do
Run and find the one who loves me
What I feel has come and gone before
No need to talk it out
We know what it's all about
Hangin' around nothing to do but frown
Rainy days and mondays always get me down
Hangin' around nothing to do but frown
Rainy days and mondays always get me down

Bu pazartesi gunleri, ise -guce - okula baslamak zaten yeteri kadar huzun verdi hayat boyunca, Iyi ki atladik bu hafta.
Yasasin Sali.!..:)


No comments:

Post a Comment